Paylaştığımız Freud kitaplarının bazılarında Oidipus Kompleksi’ne değinmiştim. Sadece Freud’un kitaplarında değil psikoloji üzerine yazılmış çoğu kitapta yer bulan bir konudur Oidipus kompleksi. Kompleksin ne anlatmak istediğine dair çok uzun olmayan, ilgilenenler için birkaç bilgi barındıran yazı yazmak istedim. Öncelikle bilmeyenler için Oidipus Kompleksi’ni çok kısa bir şekilde açıklayayım ve ardından bu ismin nereden geldiğini anlatayım.
Sophokles – Tragedya Yazarı
Oidipus Kompleksi Nedir?
Sigmund Freud’a göre çocuklar karşı cinsteki ebeveyni sahiplenir, kendi cinsindeki ebeveyni de saf dışı etmeye yönelik duygu, düşünce ve dürtü besler. Anlayacağınız Freud, her çocuğun ilk aşkının karşı cinsteki ebeveyni olduğunu söyler. Toplumumuzda da bilindiği üzere erkek çocukları anneye düşkün, kız çocukları da babaya düşkündür. Erkek bebeğin sürekli annesine şımarması, babasının annesiyle ilgilenmesinden rahatsız olup ağlaması veya araya girmesi bu kompleksin örnek davranışlarındandır.
Oidipus Kompleksi İsmi Nereden Gelmiştir?
Freud, bu komplekse isim verirken Yunan Tragedyası’nın yazarı Sophokles’in Kral Oidipus eserinden esinlenmiştir. Sophokles’in kaleminden çıkan ve günümüze gelen yedi eserinden üç tanesinde Oidipus’un ve soyunun kaderi anlatılmaktadır. Bu eserler “Thebai Üçlemesi” diye de anılmaktadır. Bu üçlemenin ilk kitabı Kral Oidipus’tur. Bu kitapta Oidipus’un bir kehanet üzerine kaderinin nasıl değiştiğini görürüz.
Her şey yolunda giderken Oidipus’un kral olduğu kentte hızla yayılan bir hastalık ortaya çıkar. Halk Oidipus’un sarayının önüne gelir ve yardım talebinde bulunur. Oidipus’a kâhinlere danışması tavsiye edilir. Kâhinler bu hastalığın sebebini bir önceki kralın katilinin hala şehirde olduğunu, cezasız kalmış cinayetten dolayı şehrin lanetlendiğini söyler. Bunun üzerine Kral Oidipus, katilin kim olduğunu araştırmaya başlar. Alt kısımlarda kitabın kısa bir özeti bulunuyor. O kısmı okumadan önce kesinlikle Kral Oidipus kitabını okumalısınız.
Katil aranırken bizler de Kral Oidipus hakkında şu bilgileri öğreniriz;
Oidipus, Korinthos kentindeki kral ve kraliçenin tek çocuğudur. Kentte dolaşan dedikodular yüzünden Apollon’un kâhinine giden Oidipus, kahinden bir kehanet alır. Kendi babasını öldüreceğini ve annesiyle evleneceğini söyler. Bu kehanetten korkan Oidipus, babasını öldürmemek ve annesiyle evlenmemek için şehri terk eder. Yolculuktayken karşısına çıkan ve kendisiyle ters düşen kişilerle kavgaya başlar. Kaçan biri kişi hariç herkesi öldürür.
Yoluna devam eden Oidipus, şehrin girişine gelir. Karşısına Sefenks adında bir yaratık çıkar. Sefenks’in sorduğu bilmeceye doğru cevap verir. Bunun üzerine Sefenks kendini öldürür. Halk, Oidipus’u kral ilan eder ve dul kraliçeyle evlenir ve çocukları olur. Bir süre sonra salgın çıkar ve bir önceki kralın katilini aramaya başlar.
Soruşturma sırasında öğrendiğimiz bilgilerde şu şekilde;
Şehrin dışında Kral’ın öldürüldüğünü ve bunu yapanların elinden kurtulan bir kişinin olduğunu anlarız. Oidipus’un emri ile adam bulunur ve Oidipus’un huzuruna getirilir. Adam, Oidipus’un huzuruna gelince istemeye istemeye katilin Oidipus olduğunu itiraf eder. Bunun öğrenilmesiyle yıllar önce meydana gelen kehanetin gerçekleştiği anlaşılır. Oidipus’un hem annesi olduğunu fark eden karısı, bu durum karşısında intihar etmeyi seçer. Oidipus ise suçluluk hissi nedeniyle kendini kör eder. Annesinden olma kızı Antigone onun gözleri olur ve onu Kolonos’a götürür. Oidipus’un aksine görüyoruz ne yaparsa yapsın Oidipus kaderinden kaçamamıştır.