Tolstoy

İlerleyen yıllarda orduya katılıp Kafkasya’ya gitti. Orduda bulunmasına rağmen yazı yazmaya devam etti. Bu yazılarında burada bulunan halkın yaşamlarını ele aldığı hikayeler ortaya çıkarttı.

Askerlikten ayrılıp biraz dinlendikten sonra Batı Avrupa gezisine çıktı. Bu uzun gezinin ardından memleketine dönüp burada bir okul kurdu.

1862 yılında evlenerek her zaman özlemini kurduğu düzenli hayata bu evlilikle kavuşmuş oldu. Karısı Sophie Behrs’ten 12 çocuğu oldu. Bunlardan 5’i vefat etti. Savaş ve Barış, Anne Karenina gibi en meşhur eserlerini bu devirde ortaya koydu.

Marksizm’den etkilenen Lev Tolstoy, mülkiyet konusundaki fikirlerinden dolayı bütün servetini yoksul halka dağıttı. Bu durum ailesi ile arasının açılmasına sebep oldu. Moral çöküntüsüne uğrayan Tolstoy, Tanrının Egemenliği İçinizdedir kitabıyla Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edildi.

Ömrünün kalan yıllarında yaşadığı küskünlük sonunda evini ve ailesini bırakıp yola çıktı. 82 yaşındayken, 1910 yılında kışın ortasında Astapovo tren istasyonunda ölü bulundu. Ölüm sebebini zatüre olarak belirtildi.

1854 yılında Sivastopol kuşatılınca buraya topçu asteğmeni olarak atandı. Buradaki savaştan dolayı insanlığa yeni bir yol arayışına girdi. Bu yıllarda karşılaştıklarının Sivastopol serisinde bizlere sundu.

Eşi ile mutlu bir evlilik süren Tolstoy, eşinin bir çok konuda kendini tamamlamasından dolayı huzuru bulduğunu düşündü. Eşi onu kıskanıyor ve sürekli ona yardım ediyordu. Hatta Savaş ve Barış romanının düzeltmesini 12 kere yapıp yazmıştır.

Savaş ve Barış sayesinde iyice adını yücelten Tolstoy, yayınevlerinin önerileri ve teklifleri üzerine 1877 yılında Anna Karenina’yı yazdı.

Bizi instagramdan takip etmek isterseniz: @lectopuss