Victor Hugo
Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları
Hikaye
77
Victor Hugo’nun “Bir İdam Mahkumunun Son Günü,” 19. yüzyıl Fransız edebiyatının en etkileyici eserlerinden biridir ve ölüm cezasına karşı güçlü bir duruş sergileyen bir yapıttır. Hugo, bu eserde toplumun adalet anlayışını ve ölüm cezasının insanlık dışı doğasını sorgular. Roman, bir idam mahkumunun son günlerinde yaşadığı duygusal ve psikolojik çalkantıları derinlemesine inceleyerek okuyucuya güçlü bir mesaj iletir.
Eser, isimsiz bir mahkumun, idam cezasına çarptırıldıktan sonra yaşadığı son günlerini anlatır. Anlatıcı, cezasının infaz edilmesini beklerken iç dünyasında yaşadığı korku, umut, pişmanlık ve çaresizlik gibi duyguları ayrıntılı bir şekilde paylaşır. Hugo, bu duygusal yoğunluğu etkileyici bir dille aktararak okuyucunun mahkumun yaşadığı acıyı ve dehşeti hissetmesini sağlar.
Hugo, anlatıcının içsel monologları aracılığıyla ölüm cezasının insanlık dışı ve zalimce bir uygulama olduğunu vurgular. Mahkumun infazını beklerken yaşadığı her an, onun için bir işkenceye dönüşür. Ölümün kaçınılmazlığı karşısında, mahkumun insanlık onuru ve yaşam hakkı üzerine derin düşünceleri, Hugo’nun ölüm cezasına karşı olan tutumunu açıkça ortaya koyar. Hugo, ölüm cezasının sadece mahkumu değil, aynı zamanda onun ailesini ve sevdiklerini de nasıl etkilediğini göstererek, bu cezanın geniş çaplı yıkıcı etkilerini gözler önüne serer.
Eserde, toplumun adalet sistemi ve infaz süreci de eleştirilir. Hugo, mahkumun yargılama sürecindeki adaletsizlikleri ve infazın soğuk, mekanik doğasını vurgulayarak, adalet sisteminin insani değerlerden ne kadar uzak olduğunu gösterir. Mahkumun çaresizliği ve adaletsizliğe karşı duyduğu öfke, okuyucunun adalet sistemini sorgulamasına neden olur.
Hugo’nun dili ve anlatım tarzı, eserin duygusal ve psikolojik derinliğini artırır. Yazar, sade ama etkileyici bir dil kullanarak mahkumun iç dünyasını ve yaşadığı duygusal çalkantıları ustalıkla betimler. Hugo’nun, okuyucuyu karakterin zihnine ve kalbine götürerek onunla empati kurmasını sağlama konusundaki ustalığı, eserin etkileyiciliğini artırır.
“Bir İdam Mahkumunun Son Günü,” aynı zamanda dönemin toplumsal ve siyasi yapısını da eleştirir. Hugo, toplumun ölüm cezasını kabul etme ve uygulama şekillerini sorgular. Eser, sadece bireysel bir trajediye odaklanmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal adalet ve insan hakları konularında da derin bir eleştiri sunar.
Sonuç olarak, Victor Hugo’nun “Bir İdam Mahkumunun Son Günü,” ölüm cezasının insanlık dışı doğasını ve adalet sisteminin zalimliğini etkileyici bir şekilde ortaya koyan, duygusal ve düşündürücü bir eserdir. Hugo’nun, mahkumun iç dünyasını derinlemesine inceleyerek okuyucuyu onun acısını ve çaresizliğini hissettirmesi, eserin güçlü ve kalıcı bir etki bırakmasını sağlar. “Bir İdam Mahkumunun Son Günü,” sadece edebi değeriyle değil, aynı zamanda toplumsal ve insani mesajlarıyla da önemli bir yapıt olarak kabul edilir.
Victor Marie Hugo (26 Şubat 1802, Besançon – 22 Mayıs 1885, Paris), Fransız şair, romancı ve oyun yazarıdır. Romantik akıma bağlı olarak yazdığı eserlerle ün kazanmıştır. Fransa dışında özellikle “Sefiller” (Les Misérables) ve “Notre Dame’ın Kamburu” (The Hunchback of Notre-Dame) romanlarıyla tanınır. Victor Hugo, en büyük ve ünlü Fransız yazarlardan biri olarak kabul edilir.
veya.
Çünkü.
Çünkü.
Bundan Böyle
Nedeniyle
veya.
Bu Yüzden.
Çünkü.
veya.
Çünkü.
Çünkü.
Bundan Böyle
Nedeniyle
veya.
Bu Yüzden.
Çünkü.
veya.
Çünkü.
Çünkü.
Bundan Böyle
veya.
Çünkü.
Çünkü.
Bundan Böyle
Nedeniyle
veya.
Bu Yüzden.
Çünkü.
Nedeniyle
veya.
Bu Yüzden.
Çünkü.