Robinson Crusoe

Kitabı okumamış insanlar bile kitaba ismini veren Robinson Crusoe karakterini tanıyordur. Issız ada denildiğinde akla ilk gelen Robinson Crusoe, ailesinin kendisi için planladığı hayatı istemez ve hayallerindeki hayatı yaşamak için evden kaçar. Evden kaçarak denizlere açılır ve çoğu kitap kahramanı gibi hayallerinin peşinden koşmak için elinden geleni yapar. Macera düşkünü bu adam nice fırtınaları, gemisinin batmasını veya diğer bütün zorlukları göz ardı eder. İşin sonunda talihsiz bir kaza sonucu ıssız bir adada mahsur kalır. Tek başına kaldığı bu adada umutsuzluğa kapılmadan yaşama tutunmaya çalışır. Yalnız geçen onca yıl macera dolu yaşantısı otobiyografi tadında bizlere anlatılır.

Akıcı ve sade bir dille okuyucusuyla buluşan bu kitap en çok yayımlanan kitaplar arasına girmiş ve birçok yazara da ilham olmuştur. Tabi her popüler kitap gibi sadece edebiyat dünyasını etkilemekle kalmamış birçok alanda da sayısız esere ilham olmuştur. Hatta Şili’de bulunan adalardan “Isla Más a Tierra “nın ismi 1966 yılında Şili hükümetince “Isla Robinsón Crusoe” olarak değiştirilmiştir.

Daniel Defoe tarafından kaleme alınan bu roman, ilk kez 25 Nisan 1719’da yayımlanmıştır. Yazar, kitabın yayımlandığı yüzyılın önemli konulardan ırkçılık ve sömürgecilik gibi iki konuya da değinmiştir. Aslında bariz olan fakat dile getirilmeyen noktalarda bu konulara parmak basıldığı eminim ki okuyucu tarafından fark edilmektedir.