Beyaz Gemi

Aytmatov kitapları Orta Asya kültürünün belki de en iyi yansıtıldığı eserlerdir. Özellikle Beyaz Gemi kitabında gerek masallardaki mitolojik karakterlerle olsun gerek yaşayış biçimiyle olsun Türk kültürünün mistik havasını okuyucuya geçirebiliyor. Romandaki ana karakter olan çocuğun yalnızlığından ve terk edilmişliğinden çok etkilendim. En iyi arkadaşı olan dedesi onu tek anlayandı fakat dedesinin de pek güçlü olmayan karakteri, olaylar karşısında dik duramayışı okuyucuları derinden etkiliyor. Kitapta çocuğun iç dünyası okuyucuya çok iyi geçiyor. Adeta kendinizi o küçük çocuğun yerine koyuyorsunuz. Çocuğun her gün beyaz gemiyi izlemesi aslında babasının o geminin içinde olup, kendisinin balık olarak ona kavuşacağını hayal etmesinden kaynaklanıyor. 

Yan karakterlerden olan Orozkul ise adeta kötülüğün vücuda bürünmüş şekli. Kitabı okurken istemeden de olsa ondan nefret edeceksiniz. Bekey Halaya ise çok üzüleceksiniz. Üslubu ise Cengiz Aytmatov’un her kitabında rastlayabileceğimiz gibi yalın fakat betimleyicidir. Bu sebeple kitabı okuduğunuzda karakterler, doğa, dedesinin anlattığı masallardaki doğaüstü güçler kafanızda canlanacaktır. Kitabın sonu ise hiç beklemediğim bir şekilde bitiyor. Cengiz Aytmatov’dan okumaya karar verirseniz ilk olarak Beyaz Gemi adlı eseri okumanızı tavsiye ederim.