Nil’de Ölüm

Agatha Christie’nin 8 kitabını paylaştığımız etkinliğimizin son kitabı ile karşınızdayım. Kitap incelemesine geçmeden önce bir iki konuya değinmem gerekiyor. Dedektif, polisiye veya cinayet romanları olarak adlandırdığımız bu türdeki kitapların incelemesi gerçekten çok zorlayıcı oluyor. Kitabın konusuna dair bahsedeceğim herhangi bir durum bazen kitabı okumadan katili anlamanıza neden olabilir diye konuları yüzeysel anlatmaya özen gösteriyorum. 

Böyle olunca sanki kitabın arka kapağını yazıyormuş gibi hissettiğim anlar oldu. Bazen de genel olarak karakterlerden bahsedeyim dediğimde karakterlerin hikayeleri o kadar detay içeriyor ki inceleme yine “spoiler” içeren bir özete dönüşüyor. Zaten okuyanlar beni anlayacaktır ki Christie romanlarında karakterlerin kim olduğunu anlatan ilk sayfaya defalarca dönülüp tekrar tekrar bakılıyor. Hatta bazı detaylı romanlarda kağıt kalemi yanımda eksik etmiyorum. Umarım genel hatlarıyla bahsettiğimiz 8 kitap birilerinin ilgisini çekmiş ve okumalarına vesile olmuştur. Lafı fazla uzatmadan Nil’de Ölüm kitap incelemesine geçelim.

Agatha Christie’nin kaleme aldığı Nil’de Ölüm 1937 yılında yayımlanmıştır. Nil’de gemi ile seyahat eden Hercule Poirot’un karşısına yine bir cinayet vakası çıkmasıyla heyecan başlar. Bir insanın hayal edebileceği bütün her şeye sahip olan bir kadının öldürülmesi Poirot’u harekete geçirir. Nil Nehri’nde tekne gezisindeki bütün yolcuların bu kadından nefret etmesi için bir sebep bulunmaktadır. Peki bu kadar nefret duyulan bir kadını gerçekten öldürebilecek kişi kimdir?