Stefan Zweig
Türkiye İş Bankası
Kültür Yayınları
Hikaye
95
“Stefan Zweig’in 1922’de “Neue Freie Presse” yayımlanan kısa süre sonra kitap haline getirilen Amok Koşucusu, bir doktorun bir tutkuya kapılıp hayatındaki çoğu şeyi feda etmesini konu almaktadır. Sigmund Freud’un psikoloji alanında yaptığı çalışmalardan etkilenen Stefan Zweig, bu kitabında da birçok güçlü psikolojik tahlile yer vermektedir.
Bir gemi güvertesinde, sonradan doktor olduğunu öğreneceğimiz bir adamın geçmişte yaşadıklarını başka bir adama anlatmasıyla hikayeye dahil oluyoruz. Bir gün muayenehanesine gelen bir hastanın teklifi karşısında şaşıran ve kendisine yapılan bu teklif yerine absürt bir karşı teklif yapan hekimimiz, kadının teklifi reddetmesiyle yıkılır. Kadına beslediği duyguların büyüyerek saplantıya dönüşmesi ve kadına yardım edememesinin verdiği pişmanlık adamı derinden etkiler.
Doktorun bir kadına saplantısını ve bu saplantının her ikisinin de hayatına etkisini anlatan Amok Koşucusu kitabı, saplantı derecesindeki tutkuyu daha önceden okuduğumuz Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabını anımsatmaktadır. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitabında da R.’ye yazdığı mektup ile ona olan aşkını, saplantısını anlatan bir kadına rastlamıştık.
Amok terimi, bir kişinin kör bir öfkeyle, korkunç derecede saplantıyla saldırması anlamına gelir ve Endonezya kültüründe yer edinir. Böyle olan kişiler sağı solu görmeden doğruca koşar ve nereye gittiğini bilmezler. Kitaba ismini veren bu terim de doktorun Amok Koşucusu ile benzerliğini göstermektedir.
İnsanların içinde bulunan duygular giderek büyüdüğünde bazen saçma bir noktaya gelebiliyor. Genellikle sevginin büyümesi sonucunda ortaya çıktığı iddia edilen bu saplantı duygusu çoğu zaman beyinden kaynaklanmaktadır.
Tabii bu işin bir de psikolojik tarafı bulunmaktadır. Freud’un öğretisine göre çocukluğumuzdan kalan ve gelişim sırasında karşımıza çıkan bir durum sonucunda karakterimizde kontrol edemediğimiz bir haz düşkünlüğü meydana gelebilir. Sigara içen, parmak ısıran, tırnak yiyen ya da başparmağını emen kişiler bunu farkında olmadan saplantı derecesinde yaptığı gözlemlenebilir. Freud ise bu durumu çocukluktaki süt emme alışkanlığının ansızın kesilmesi ile gerçekleşmiş olabilir demektedir.
28 Kasım 1881 tarihinde Viyana’da dünyaya gelen Avusturyalı yazar, küçük yaşlarından beri edebiyat alanında eğitim gördü.
22 Şubat 1942’de Rio de Janeiro’da bulunan evinde, karısı ile intihar eden Zweig için Brazilya Devleti resmi cenaze töreni düzenledi.
ve veya çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dol çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü
veçünkü
çünkü çün çünkü kü
Bu nedenle Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
Ancak Mesela Ek olar
Bu nedenle
ve veya çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dol çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü ve ya ve lakin böylece bundan d
ve veya çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dol çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü
veçünkü
çünkü çün çünkü kü
veçünkü
ve veya çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dol çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
neden çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü ve ya ve lakin böylece bundan dolayı
çünkü
veçünkü
çünkü çün çünkü kü
Başka bir deyişle Ancak Mesela Ek olarak
Ancak Mesela Ek ola
ak